Skip to content
Yemek Tarif Sitesi

Yemek Tarif Sitesi

  • Başlangıç
  • Yemek Tarifi
  • Haber
  • eğitim
  • Tanıtım
  • sağlık
  • teknoloji
  • Gizlilik Politikası
  • Hakkımızda
  • iletişim
  • Home
  • Haber
  • 32 kurumda Mimarlar Odası Ankara Şube yönetimine açılan ‘terör’ davasına tepki
  • Haber

32 kurumda Mimarlar Odası Ankara Şube yönetimine açılan ‘terör’ davasına tepki

Seher Alp 4 Nisan 2022 4 min read

Ankara’da 32 sivil toplum örgütü, JIN TV muhabirine ödül verdiği gerekçesiyle haklarında “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açılan Mimarlar Odası Ankara Şube yönetimine destek açıklaması yaptı. Açıklamada, “Ülkemizin geleceğini tehdit eden bu yağmacı ve yok edici anlayışa karşı verdiği mücadele nedeniyle Mimarlar Odası Ankara Şubesi sıklıkla iktidarın hedefi olmakta, üye ve yöneticileri davalarla, sürgünlerle susturulmak istenmektedir” denildi.

GÜNCEL 04.04.2022 14:26

32 kurumda Mimarlar Odası Ankara Şube yönetimine açılan ‘terör’ davasına tepki

Abone Ol google-news

Ankara’da 32 demokratik kitle örgütü ve kurum, JIN TV muhabirine ödül verdiği gerekçesiyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla Mimarlar Odası Ankara Şube yöneticileri hakkında dava açılmasıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Örgütler adına açıklamayı Mülkiyeliler Birliği Başkanı İlker Akcasoy okudu.

Açıklamada, şöyle dendi:

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında 2021 yılı “Koruma Alanında Emre Madran Basın Ödülleri” kapsamında verilen ödüller gerekçe gösterilerek “Terör Örgütü Propagandası” iddiasıyla dava açılmıştır.

“ÜYE VE YÖNETİCİLERİ DAVALARLA, SÜRGÜNLERLE SUSTURULMAK İSTENMEKTEDİR”

Siyasi iktidarın çevreye, yeşil alanlara, doğal kaynaklarımıza ve kamusal zenginliklerimize yönelik saldırganlığı her geçen gün daha da artmaktadır. Ülkemizin geleceğini tehdit eden bu yağmacı ve yok edici anlayışa karşı verdiği mücadele nedeniyle Mimarlar Odası Ankara Şubesi sıklıkla iktidarın hedefi olmakta, üye ve yöneticileri davalarla, sürgünlerle susturulmak istenmektedir.

Doğal ve kültürel mirası korumaya yönelik kent ve mimarlık mücadelelerini haber yapan gazetecilere verilen, toplumdaki ekoloji ve koruma bilincini yükseltmeyi hedefleyen bir ödülü ‘terör propagandası’ olarak nitelendirmenin kabul edilir tarafı bulunmamaktadır. Siyasi iktidarın ve onun yönlendirmesiyle hareket eden adli makamların amacı açık biçimde, iktidarın doğayı hedef alan uygulamaları karşısında yükselen çevre mücadelelerini ve bu mücadelenin en önemli parçalarından biri olan mimarlar korkutmak, sindirmek ve susturmaktır.

“TOPLUMSAL MUHALEFETİ SUSTURMAYA YÖNELİK TEHDİTLERDEN VAZ GEÇİLMELİDİR”

Bir kez daha belirtmek isteriz ki, doğayı korumak, ağaca-ormana-akarsuya sahip çıkmak suç değildir. Çevre mücadelelerini haber yapmak, toplumdaki ekolojik duyarlılığı geliştirmeye çalışmak suç değildir. Sermaye sahiplerinin doğal hayata ve çevreye karşı saldırganlığına karşı durmak suç değildir. İktidarın tüm saldırganlığına ve hedef göstermelerine karşın yıllardır kent ve çevre konularında yürüttükleri mücadele ile çocuklarımızın geleceğine sahip çıkan ve bu konudaki kararlı tutumlarıyla her kesimin destek ve takdirini kazanan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyelerinin yanındayız. Şube yöneticilerine yönelik suçlamalar derhal kaldırılmalı, toplumsal muhalefeti susturmaya yönelik tehditlerden vaz geçilmelidir.

“BİZ İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ DEĞİLİZ”

Sivil toplum örgütlerinin ortak basın açıklamasının ardından konuşan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, şunları söyledi:

“Bütün örgütlere çok teşekkür ediyoruz. Hep alanlarda bir aradaydık, mücadelenin ön saflarında bir arada olduk. Evet biz, kent mücadelesinde, mimarlık mücadelesinde, insanlar daha sağlıklı ortamlarda, kentlerde ve doğayla uyumlu yaşasın diye mücadele ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz. Bu uğurda verdiğimiz mücadele sürecinde bizim haberlerimizi yapan, sesimiz, sözümüz olan herkesi de ödüllendirmeye devam edeceğiz. Biz istihbarat örgütü değiliz. Kimin davası var, kimin davası yok böyle bir istihbarat örgütü değiliz. Bu iddianamenin hukuksuz olduğunu hukukçular da söyledi. Dün arayan avukatımız, Turgut kazan da söyledi. Yani hukukta birazcık bir şey kaldıysa bundan bir şey çıkmaz dedi ama tabii Türkiye’deki süreçler siyasi yürüyor.”